Din

Diriliş Mücadelesi

Diriliş Mücadelesi

Dünya görüşümüz, hayat tarzımız ve inandığımız dâva sebebiyle diriliş cephesinde bir savaş hâlindeyiz. Ancak bu savaş top, tüfek, füze veya nükleer silahlar olmaksızın ruhlar arasında yapılan bir savaş diyebiliriz. Çektiğimiz sıkıntılar ve yaşadığımız korkular sebebiyle savrulma halinde oluşumuz aslında bir dirilişin habercisidir. Çünkü içinde bulunduğumuz zaman ve mekânda ruhumuz, sürekli olarak varoluş sebebinin kavgasını vererek anlam kazanacaktır. Varoluş sebebimiz ise Allah’ı bilme ve ona inanma aydınlığıdır. Zamana ve mekâna ancak bu inanç uğruna savaşarak dokunabiliriz.

 Zamana ve mekâna ancak bu inanç uğruna savaşarak dokunabiliriz. İlk insandan bu yana inançsızlığın devam etmesi gibi hakikat dâvası da sürecektir. Önemli olan bizim bu mücadelenin neresinde olduğumuzdur. Görevinin ve en önemlisi de varoluş hikmetinin farkında olanlar mutlaka hakikat sancağının düşmemesi için Allah’ın ipine sımsıkı sarılacaktır.

 Hakikate başkaldıran ve insanları ezip sömüren komünizm ve kapitalizm gibi bütün sistem ve düşüncelerin karşısındayız. Derdimiz İslâmî bir hayat tarzının inşa edilmesidir. Bu da ancak Müslümanların, bütün insanların kurtuluşunu sağlayacak görevlerini üstlenmeleriyle sağlanabilir. Küfür sisteminin global işleyişini bir sorun addederek çok verip az almaya rıza göstermediğimizi fark ettirerek bu görevi üstlenmiş olacağız. Dolayısıyla düşünce ve hedefimiz, hakikati özünden kavrayıp benimseyerek tam anlamıyla çağa yansıtmaktır. Düşüncemizi yansıtmaya çalışırken düştüğümüz hata, geçmişteki İslâmî yaşantıya sadece hayranlıkla bakmaktır. Ancak yapmamız gereken şey geçmişe hayranlıkla takılıp kalmak veya tekrar yaşanamayacağını düşünüp umutsuzluğa kapılmak değil, o yaşantıyı bugün de aynı şekilde gerçekleştirmektir. Bunun yolu da diriliş bengisuyunu içip dirilmek ve yeniden umut yoluna çıkmaktır.

DİRİLİŞ MEDENİYETİ

Diriliş

İslâm kültür ve medeniyetini yaşatmak, sadece geçmişi muhafaza etmek değil aynı zamanda bu kültürün doğurganlığını korumasını sağlamaktır. Tarih şuuruyla birlikte önce kendi iç dünyamızda ve bundan ayrılmaz bir şekilde toplum halinde bu kültürü yaşamayı şart olarak idrak etmeliyiz. Maksadımız kuru bir gürültü değil, alçakgönüllülükle gösterişsiz bir İslâm toplumu inşa etmektir. Bu anlamda, Peygamber Efendimiz’in sünnetini ihyâ eden, onun yolunu takip ederek maddi ve manevî olarak silahlanan bir toplum haline gelerek bütün cephelerde varolma suretiyle çağın yakasına sarılarak mücadelemizi başlatmış olacağız.

Diriliş mücadelesi hoşunuza gittiyse buradan devam edebilirsiniz.

You may also like

siyak ve sibak nedir Din

Siyak ve Sibak

Siyak-Sibak Üzerine Bir Mülahaza Siyak ve Sibak Ne Demek? Sitemizin kendi üzerine temellendiği isim şeması ...

Leave a reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

More in:Din