Dil ve Kültür İlişkisi
Dil ve Kültür İlişkisi…
Her insan içine doğduğu toplumun kendisine sunduğu belirli normlar çerçevesinde hayata başlamaktadır. Bu normlar başlangıçta o toplumda bulunan herkes için belirli olmakta ve istisnalar dışında meydana gelmektedir. Bunların en başında iki temel esas gelmektedir. Birisi dil diğeri ise kültürdür. İnsan çevresinde uygulanan ve sürekli duymakta olduğu dili kavramaya çalışarak, ondan anlamlar üretmeye başlayarak hayatını devam ettirmektedir. Nitekim belirli süreçlerden sonra kendisinin de bu dili kullanmaya başladığı ve kendini bu şekilde ifade ettiği bellidir.

Dil ve Kültür
Ülkemizde bulunan belirli yörelerde birbirlerinden farklı toplumlar bulunmaktadır. Bu toplumlar çok uzun zamanlar sonrası ortaya çıkan hayat tarzlarını her durumlarına yansıtmakta ve ortaya koymaktadır. Bu durumlardan birisi de dildir ve onu kültür etkilemekte ve farklılaştırmaktadır. Örnekleri her gün karşımıza çıkmakta ve hatta bazı durumlarda aynı ülke insanı olmamıza rağmen içine doğduğumuz farklı toplumların farklı kültürel yaşamları nedeniyle birbirimizi anlamakta güçlük bile çekmekteyiz.
Bütün bu durumlar göz önüne alındığı takdirde kendisiyle hayatımıza başladığımız dilimiz, kültürel etkileşmelerle değişerek farklı mizaç ve kabiliyetlere sahip bireyler olmak için kendini gerçekleştirmektedir. Bu süreçler bizim en çok düşünce faaliyetimizi etkilemekte ve yön vermektedir. Eski Anadolu hayatımızı göz önüne getirecek olursak, doğu kültürüyle yetişmiş bir aileden bir kişiyle evlilik yapmak istersek eğer bu durum zorlaşmakta ve hatta bazı durumlarda kan davalarına bile sebep olmaktadır. Çünkü o toplum kendi içine kapanık bir kültürle yetişmiş ve bununla birlikte ortaya koyulan ilk düşünce bu biçimde ortaya çıkmaktadır. Bu tamamen varsayımsal bir örnek olup tüm doğu burada kastedilmemektedir. Nitekim aynı durum başka bir toplumda meydana geldiği takdirde belki de böyle düşünce ortaya çıkmamakta, durum daha makul seviyelerde düzeltilebilir hale getirilmektedir.
Bir başka örnek olarak İngilizce dilinden dilimize yapılan çeviriler ya da tam tersi durumlarda tam olarak anlatılmak istenen durumun metin çevirisi ile anlaşılamaması sorunudur. Çünkü her iki tarafta da ifade edilen anlam kelimenin anlamını karşılamayabilmekte ya da tam olarak anlamak için o metnin yazarının yetiştiği ortam incelenmesi gerekmektedir.
Sonuç olarak içinde yaşadığımız toplum bizi her yönde etkilemekte ama en fazla etki de zihin dünyamızın oluşumunda meydana gelmekte, konuşmalarımız, anlamsal çağrışımlarımız ya da bir cümleyle kastımız içinde bulunduğumuz ortamla nihai anlamına kavuşmaktadır.
Dil ve Kültür İlişkisi gibi yazıları okumak için buraya tıklayınız.